top of page
Yazarın fotoğrafıgökhan yüceerim

Değişim Gerekli midir?

Değişmek, eğer ona ihtiyaç varsa gereklidir.

Her şeyin sürekli değişmesi gerektiğine inananlardan değilim. Evrimci batının devrimci doğunun arasındaki gelişim farklılıklarından birisi de budur. Örneğin İngilizlerde yaygın bir kültürel kod vardır. Eğer bir şey ihtiyacı karşılıyorsa, onu kurcalamazlar. Örneğin parlamentoları yıllardır aynı düzende. Sadece çok eskiyen döşemeler değiştiriliyor. Ancak hiç kimse bu eski tarz parlamentodan dolayı Birleşik Krallık'ı itibarsız görmüyor.


Değiştirmeye ihtiyaç görmüyorlar çünkü eldeki ihtiyacı görüyor.

Yeni dünyaya gittiğimizde, örneğin Amerika Birleşik Devletleri her ne kadar inovasyonun ülkesi gibi gözükse de günlük rutinlerine çok bağlı bir sosyal yapıya sahipler. Bunu size basit bir örnekle kanıtlayabilirim. Ortaokul seviyesinden başlayan İngilizce derslerinde popüler bir ünite başlığı vardır; Daily Routines. Günlük rutinlerin anlatıldığı ve geniş zaman kipinin aktarıldığı bu ünitede aslında çoğu cümle gerçekten de standart bir Amerikalı ailenin yaşadığı bir günlük yaşamdır. Ben de Amerika'ya gidene kadar bu kadar kalabalık ve çok kültürlü bir ülkede yaygın uygulanan bir rutinin olması fikrini saçma buluyordum. Ancak Amerika, eğer onun içine doğmadıysan ama oraya gidip bir dünya keşfetmek istiyorsan sana kendi kültürünü rahatlıkla empoze edebilen bir ülke.


Sürekli değiştirmek bir gelenek oluşturmanın önünde bazı zaman engel oluşturabiliyor.


Zamanı gelmişken tekrar altını çizmek isterim. Bahsettiğim değişim, mevcut için artık sona gelinmiş ve tüm yollar denenmiş değilse savurganlıktır. Aksi durumda zaten değişimin kendisi kaçınılmazdır.


Beyin aslen değişimleri pek de seven bir organ değil. Keyif alabilmesi, mutlu olabilmesi ve odaklanabilmesi için bildiği ve emin olduğu şeyler üzerinde çalışıyor olması gerekiyor. Sürekli değişim kaos algısı oluşturuyor ve bir süre sonra zihinsel işlevselsizlikler ortaya çıkmaya başlıyor.


Değişim heyecanı güzel şeydir ancak sürekli değişimin de var olanı kökleştirememek ve bir hafıza oluşturamamak konusuna hizmet etmesi de kaçınılmaz bir sondur.


Ben bu değişim salatasının her sofradaki farklı servis edilişine şahit oldum. En beğendiğim hali ise şirketleri havalara uçurmayı vaad eden danışmanlar. Geldikleri gibi o işletmenin altını üstüne getirerek bir yenilik bir gelişim kanalı açabileceklerini sananlar. Bu bir kere, o işletmenin geçmişine saygısızlıktır. Nelerin değişmesi gerektiği nelerin hiç ellenilmeden kalması gerektiği ve elbette nelerin artık zamanının dolduğu ve vedalaşılması gerektiğini önce anlamak gerekir.


Artık romantik düşünmeyecek kadar genç değilseniz, gerçekleri analiz etmek daha kolaylaşıyor.



12 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page